Türkiye ve dünyada, yeşil dönüşüm eylem planlarının artmasıyla birlikte, şirketlerin de bu
değişime ayak uydurması ve kendi yeşil dönüşümlerini gerçekleştirmesi gerektiği bir
döneme girdik. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldi. Peki, neden
mi? Bu zorunluluğun altında yatan sebepler, gezegenimizin karşı karşıya olduğu çevresel
zorluklar ve bunların ekonomik sistemlerimiz üzerindeki etkileriyle yakından ilintili.
Uluslararası anlaşmalar ve yerel yönetmelikler ise şirketleri emisyonlarını azaltmaya,
atıklarını yönetmeye ve şirketlerin bünyesinde gerçekleştirdikleri faaliyetlerin çevresel
etkilerini minimize etmeye yönlendiriyor. Bu düzenlemeler karşısında ilerleyen yıllarda
sürdürülebilir uygulamaları benimsemeyen şirketlere karşı ciddi yaptırımlar uygulanmaya
başlayacağı da bir ön seziden fazlası olmuş durumda.
Türkiye, coğrafi konumu ve ekonomik potansiyeliyle, yeşil dönüşümde önemli bir role
sahip. Bu dönüşüm, ülkenin enerji ihtiyaçlarını sürdürülebilir kaynaklardan karşılamayı,
enerji verimliliğini artırmayı ve karbon ayak izini azaltmayı hedefliyor. Bu süreçte, TÜBİTAK
ve KOSGEB gibi kurumlar ise sanayi sektörünün yeşil dönüşümünü hızlandırmaları için yeşil
dönüşüm kapsamında proje çağrıları açarak şirketlerin bu geçişte önemli adımlar atmasına
yardımcı oluyor.
Bugünkü yazımızın gündemi de bu iki kurumun yeşil dönüşüm kapsamında sunduğu TÜBİTAK
1832 Çağrısı ve KOSGEB Yeşil Sanayi Destek Programı.
Gelin birlikte bu desteklerin ne olduğunu inceleyelim. İki destek de şirketlerin yeşil
teknolojilere yatırım yapmalarını, enerji verimliliğini artırmalarını ve sürdürülebilir iş
uygulamalarını benimsemelerini teşvik ediyor.
Her iki program da ortak hedef olarak Türkiye’deki firmaların yeşil dönüşüm süreçlerini
desteklemeyi amaçlasa da; hedef kitleleri, destek miktarları ve uygulama süreçleri gibi
konularda farklılıklar göstermekte. TÜBİTAK 1832 Çağrısı, daha çok halihazırda başka
desteklerle ya da şirketin öz kaynağıyla başlanmış ve yürütülen yeşil dönüşüm projelerine
odaklanırken KOSGEB Yeşil Sanayi Destek Programı ise başta yenilenebilir enerji ve döngüsel
ekonomi olmak üzere çeşitli tematik alanlarda imalatçı KOBİ’lerin genel yeşil dönüşüm
ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir.
TÜBİTAK 1832 Sanayide Yeşil Dönüşüm Çağrısı
TÜBİTAK 1832 Sanayide Yeşil Dönüşüm Çağrısı, sanayi sektöründe yeşil dönüşümü teşvik
etmek amacıyla Dünya Bankası’nın finansal desteği ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın
koordinasyonunda hayata geçirilen Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’nin 6 yıl boyunca
gerçekleştirilecek çeşitli çağrılarından biridir. Bu çağrı, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği,
çevre dostu üretim teknikleri ve atık yönetimi gibi alanlardaki projeleri desteklemektedir. Bu
çağrı, özellikle sanayi sektöründeki yeşil dönüşüm odaklı Ar-Ge ve yenilik projelerini hedef
alan demir-çelik, alüminyum, kimya, plastik, gübre ve çimento gibi öncelikli sektörlerdeki
firmalar için uygundur. Programın amacı, sürdürülebilir kalkınmayı destekleyici teknolojik
yeniliklerin geliştirilmesine katkıda bulunmak ve bu yolla Türkiye’nin çevresel sürdürülebilirlik
hedeflerine ulaşmasını sağlamaktır.
Kimler Başvurabilir?
Çağrıya, Türkiye’de yerleşik sermaye şirketleri başvurabilir. Bu şirketlerin tescil tarihlerinin en
az 2 yıl öncesine dayanması gerekmektedir. Ayrıca, projelerin daha önce yapılmış Ar-Ge
çalışmalarının devamı niteliğinde olması ve henüz ticarileşmemiş ürün veya süreçler üzerine
yoğunlaşması beklenir.
Proje Konuları:
Desteklenen projeler, yeşil dönüşümle ilgili konularda önceden yapılmış çalışmaların
ticarileşme öncesi faaliyetlerini içermelidir. Bu faaliyetler prototip geliştirme, validasyon
testleri, yerinde uygulamalar, ölçeklendirme ve saha denemeleri gibi aşamaları kapsayabilir.
Bu çağrı, özellikle yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, atık yönetimi, sürdürülebilir üretim
süreçleri ve çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesi gibi konulara odaklanmaktadır.
Finansal Destek Detayları:
Projeler, bir kısmı geri ödemeli ve bir kısmı hibe şeklinde olmak üzere finansal destek alabilir.
Geri ödemeli destekler, projenin başarılı tamamlanmasına bağlı olarak kısmen hibe desteğe
dönüştürülebilir. Ayrıca, projenin toplam bütçesine göre büyük ölçekli işletmeler için
maksimum 22.500.000 TL, orta ölçekli işletmeler için 12.000.000 TL ve mikro/küçük ölçekli
işletmeler için 7.500.000 TL’ye kadar destek verilebilir.
Başvuru Süreci:
Başvuru süreci çeşitli değerlendirme aşamalarını içerir ve projelerin endüstriyel Ar-Ge içeriği,
teknoloji düzeyi, yenilikçi yönü, ekonomik yararları ve ulusal kazanıma dönüşebilirliği gibi
kriterlere göre değerlendirilir.
KOSGEB Sanayide Yeşil Dönüşüm Destek Programı
Dünya Bankası’nın desteği ile gerçekleştirilen Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’nin ortaklarından
diğeri olan KOSGEB’in Yeşil Sanayi Destek Programı ise, KOBİ’lerin yeşil dönüşüm projelerine
odaklanıyor. Bu program, çevre dostu ürünlerin üretimini, enerji verimliliğini ve atık azaltma
tekniklerini teşvik eden projelere finansman sağlamaktadır. KOSGEB, Yeşil Sanayi Destek
Programı için 2023-01 Sanayi KOBİ’lerinin Güneş Enerjisi Yatırımlarının Desteklenmesi ve
2023-02 Sanayide Temiz ve Döngüsel Ekonomi olmak üzere iki farklı proje teklif çağrısı
sunmaktadır.
Sanayi Kobilerinin Güneş Enerjisi Yatırımlarının Desteklenmesi Çağrısı, sanayi sektöründe
yer alan KOBİ’lerin enerji sistemlerini daha temiz hale getirmek, çevre dostu teknolojiler
konusunda bilinçlenmelerini sağlamak ve enerji maliyetlerini azaltarak rekabetçiliklerini
artırmak amaçları doğrultusunda firmaları güneş enerjisi sistemleri kurmaya ve işletmeye
teşvik eder. Bu çerçevede, yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanılması ve
sanayide güvenilir, temiz enerjinin sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını sağlamayı amaçlar.
Öte yandan, Sanayide Temiz ve Döngüsel Ekonomi Çağrısı, sanayide faaliyet gösteren
KOBİ’lerin çevresel sürdürülebilirlik, rekabetçilik, yatırım olanakları, dijital dönüşüm ve
kaynak tedariğindeki kapasitelerini geliştirmeyi hedefler. Çağrı kapsamında, yeşil
teknolojilerin benimsenmesi, karbondan arındırma, kaynak kullanımının etkinleştirilmesi, atık
üretiminin azaltılması, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir üretim yöntemlerinin
uygulanması öncelikli konular arasında yer alır.
Bu iki çağrının da ortak amacı ise, küçük ve orta ölçekli işletmelerin çevresel sürdürülebilirlik
alanında gelişimini destekleyerek ekonominin yeşil dönüşümünü hızlandırmaktır.
Kimler Başvurabilir?
Her iki çağrı da, KOSGEB veri tabanında kayıtlı, işletme beyanı onaylı, küçük ve orta
büyüklükteki işletmelere açıktır. Mikro işletmeler bu programlara başvuramamaktadır.
Başvuru yapacak işletmelerin en az 2 yıl önce kurulmuş olması ve belirli bir finansal durumu
karşılaması gerekmektedir. Başvuru yapacak işletmeler ayrıca, yeterli enerji tüketimi ve
belirli kredi notu kriterlerini de sağlamalıdır.
Proje Konuları:
2023-01 Sanayi Kobilerinin Güneş Enerjisi Yatırımlarının Desteklenmesi Çağrısı, sanayi
KOBİ’lerinin güneş enerjisi sistemlerini kurmalarını ve işletmelerini bu enerji sistemi ile
donatmalarını desteklemektedir.
2023-02 Sanayide Temiz ve Döngüsel Ekonomi Çağrısı ise temiz ve döngüsel ekonomiye
odaklanmakta, enerji ve su verimliliği, hammadde verimliliği, sürdürülebilir atık geri
dönüşümü gibi alanlarda projeleri desteklemektedir.
Finansal Destek Detayları:
2023-01 Çağrısı için proje giderleri kapsamında toplam 14.000.000 TL’ye kadar geri ödemeli
destek sağlanabilir.
2023-02 Çağrısı’nda ise toplam destek üst limiti 4.000.000 TL olarak belirlenmiştir ve bu,
çeşitli proje giderleri için kullanılabilir.
Başvuru Süreci:
Her iki çağrı için başvurular KOSGEB KOBİ Bilgi Sistemi (KBS) üzerinden yapılır. Başvuru
süreçleri, eksik belgelerin tamamlanması ve projenin uygunluk durumunun kontrol edilmesi
gibi adımları içerir. Kurul değerlendirmesi ve sonuçların bildirilmesi de sürecin önemli
aşamalarındandır.
Özetle, görüldüğü üzere her iki destek programı da yeşil dönüşümü hedefleyen şirketler için
büyük fırsatlar sunmaktadır. Ancak; seçim yapılırken şirketin büyüklüğü, faaliyet alanı, yeşil
dönüşüm projelerinin özellikleri ve şirketin gelecek hedefleri göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu iki destek programının birbirinden en önemli farklarından biri, TÜBİTAK 1832 Çağrısı, daha
önce üzerinde Ar-Ge çalışması yapılmış ve TÜBİTAK- TEYDEB veya KOSGEB ya da kuruluşun
kendi finansmanlarıyla belirli bir olgunluk seviyesine ulaşmış ancak ticarileşme aşamasına
gelmemiş ve hala geliştirilmeye açık projelerin devamı niteliğindeki çalışmaları
hedeflemesidir.
Bir diğer önemli fark ise projelerin başarı kriterleridir. TÜBİTAK 1832’de geri ödemeli destek
projenin başarı kriterlerinin hangi ölçüde sağlandığına göre kısmen hibeye
dönüştürülebilmektedir.
Birtakım örnekler ile firmaların faaliyetlerine ve proje hedeflerine göre hangi çağrının hangi
firmalar için daha uygun olacağını açıklayalım:
- Plastik üretimi yapan orta ölçekli bir firma, plastik üretim sürecindeki atık miktarını azaltmayı ve kullanılan hammadde verimliliğini artırmayı hedefleyen bir proje geliştirmiş ve bu projenin prototipini geliştirmiştir ancak henüz ticarileşme aşamasına geçmemiştir. Geliştirdikleri teknoloji, kullanılan plastiklerin ayrıştırılması, temizlenmesi ve yeniden granül hale getirilmesini kolaylaştırdığından ve üretim hatlarında malzeme kaybını azaltacak proses iyileştirmeleri yaparak endüstriyel atıkların azaltılması ve hammadde kullanımının optimizasyonunu sağladığından kritik öneme sahiptir. Firma, TÜBİTAK 1832 Çağrısı’nın hedef sektörlerine uygun olduğu ve özellikle atık yönetimi ve kaynak verimliliği konularına odaklandığından TÜBİTAK 1832 Çağrısı’na uygun görülmektedir.
- Sürdürülebilir tekstil ürünleri üreten küçük ölçekli bir işletme düşünelim. Firma, güneş enerjisi ile çalışan bir boyahane kurmayı planlamakta, böylece enerji maliyetlerini azaltmayı ve karbon ayak izini düşürmeyi hedeflemekte. KOSGEB 2023-01 Çağrısı, bu firmanın yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak enerji verimliliğini artırma çabalarını destekleyecek bir çağrıdır.
- Örneğin, tekstil sektöründe üretim yapan orta ölçekli bir firma düşünelim. Bu firma eski ve enerji verimliliği düşük makineleri, yeni ve daha az enerji tüketen modellerle değiştirerek birim mal başına elektrik tüketiminde en az %10’luk bir azalma sağlamayı hedeflemektedir. Firmanın enerji verimliliği sağlaması hedefi KOSGEB Sanayide Temiz ve Döngüsel Ekonomi Çağrısı ile doğrudan uyumlu olduğu söylenebilir.
- Başka bir örnek olarak gıda işleme sektöründe faaliyet gösteren küçük ölçekli bir firma düşünelim. Bu firma, gıda işleme süreçlerinde su kullanımını optimize ederek su tüketimini azaltmayı amaçlayan bir proje geliştirmek istemektedir. Bu proje kapsamında, yıkama ve temizleme proseslerinde kullanılan suyun yeniden kullanımı için gerekli arıtma sistemlerinin kurulumunu ve süreçlerin yeniden tasarlanmasını planlamaktadır. Bu sayede, birim mal/hizmet başına düşen su tüketimini en az %10 oranında azaltmayı hedeflemektedir. Bu firmanın su arıtma ve yeniden kullanım sistemleri kurarak su tüketimini optimize etme projesi, KOSGEB 2023-02 Çağrısı’nın su verimliliği ve çevresel etki azaltma hedefleriyle doğrudan uyumludur.
- Bir diğer örneğimiz ise elektronik üretim sektöründen bir firma olsun. Firma, üretim sürecinde kullanılan malzemelerin atık miktarını azaltacak yeni yöntemler geliştirmeyi hedeflemektedir. Özellikle baskılı devre kartı üretiminde geri dönüştürülemeyen atık malzeme miktarını azaltacak yenilikçi teknolojiler kullanmayı planlamaktadır. Ayrıca hatalı ürünlerin tamiri ve yeniden kullanımı için bir sistem kurularak üretim sırasında ortaya çıkan geri dönüştürülemeyen atık miktarını en az %10 oranında düşürmeyi hedeflemektedir. Bu proje, KOSGEB 2023-02 Çağrısı’nın üretim sırasında ortaya çıkan ve geri dönüştürülemeyen atık miktarını azaltma hedefleriyle uyumludur.
Yeşil dönüşüm, sadece çevresel bir zorunluluk değil, aynı zamanda ekonomik bir fırsat
sunuyor. TÜBİTAK 1832 ve KOSGEB Yeşil Sanayi Destek Programları, yukarıdaki örneklerden
de görebileceğiniz üzere Türkiye’deki şirketlerin bu dönüşüme katılımını teşvik ederek hem çevresel sürdürülebilirliğe hem de ekonomik kalkınmaya katkıda bulunuyor. Bu desteklerden
yararlanarak şirketlerin yeşil dönüşüm yolculuğunda önemli adımlar atması ve sürdürülebilir
bir geleceğe doğru ilerlemesi mümkün.
Bee Advise'nin Rolü
Yeşil dönüşüm yolculuğunuzda, Bee Advise olarak TÜBİTAK 1832 ve KOSGEB Yeşil Sanayi
Destek Programları kapsamında sunulan desteklerden yararlanma sürecinde firmanızın
destek programlarına uygunluğunu değerlendiriyor, gerekli ön işlemleri tespit ediyor ve
başvuru sürecini yönetiyoruz. Projelerin yazılmasından, firma kayıtlarının yapılmasına, Destek
Yönetim Sistemi’nin açılmasına, destek başvurularının gerçekleştirilmesinden gerekli
belgelerin hazırlanmasına kadar tüm aşamalarda aktif rol alıyoruz. Ayrıca, destek ödemeleri
için gerekli talepleri oluşturarak sürecin sorunsuz ilerlemesini sağlıyoruz. Projelerinizin
planlanmasından uygulanmasına kadar her aşamada yanınızda olarak yeşil dönüşüm
projelerinizin başarıyla hayata geçirilmesini destekliyoruz. Amacımız, şirketinizin bu dönüşüm
sürecinde finansal olarak güçlenmesini sağlamak ve sürdürülebilir büyümenizi
desteklemektir.
Unutmayın, yeşil dönüşüm yolculuğu hem bir sorumluluk hem de gelecek nesillere
bırakılacak değerli bir mirastır.